…”Culiana ran to the internet cafe to buy an Ultra anchor made in Tukey”…

On a stormy day, all boats from close islands, open bays and harbors crowded into Vilihona bay.

Culiana did not anchor; he boarded his boat on me. We wanted to try my anchor. Culiano’s boat is two

times bigger then mine. We used 20mt chain at a 6.5m depth. The weather blew nonstop between 28-38 for 24 hours. We saw 52 at showers. After that storm Culiana ran to the internet cafe to buy an Ultra anchor made in Tukey…

…I think the weather was 10 outside. No need to say that inside was too bad. When surges started to come inside from harbor entrance, all anchored boats became washing machines. Small boats started to go into marina…We had to stay for a while since it was not easy to take the engine into the boat. We took our anchor near by the help of head and stern chain grabs’ surge absorbent rubbers.

Therefore, we started to take the wind from side but at the same time we started to take the huge waves entering inside from head and stern and this helped a lot. Some washing machines had to wait for the whole night since their anchors were dragging (I had clearly seen that one of them was using –C..-).However, we could sleep well in safe.

My dear friend Nejat, you have designed a beautiful anchor, it made our journey comfortable, we can sleep in safe at all weathers. On the other hand, it writes Ultra and Made in Turkey on it and that makes me a lot happier. Before Ultra, I used to throw another anchor when weather was increasing however there is no need fort hat no more. I thank you and your partner Mr. Yılmaz..

….Hava geleceği bir gün, civar ada ve açık koy ve limanlardan, bütün tekneler Viliho koyuna doluştuk. Culiano demir atmadı, üzerime yanaştı. Demiri deneyelim dedik. Culiano’nun teknesi benimkinin iki misli ağırlıkta. 6,5m suda 20mt kaloma verdik. 24 saat hiç durmadan 28-38 arası esti. Sağnaklarda 52 gördük. Sonuç mükemmel. Fırtına geçince Culiano internet kafeye koştu, kendine Türk malı bir Ultra Çıpa sipariş etmek için…
…Sanırım dışarıda 10 kuvvet vardı. Söylemeye lüzum yok içerisi çok kötü idi. Liman ağzından solugan girmeye başlayınca demirli tekneler, hepimiz çamaşır makinasına döndük. Ufaklar bir bir marinaya girdi… Biz  biraz daha kalmak zorundaydık, çünkü motoru tekneye almak oldukça zorlaşmıştı. Baştan ve kıçtan çift bosa kancasına bağlı esnek halatlarla çıpayı yanımıza çevirdik. Böylece rüzgarı yandan ama içeri giren devasa dalgaları baş ve kıç istikametinde alınca büyük ölçüde rahatladık. Demir tarayan bazı çamaşır makineleri (Bir tanesininki atarken çok iyi gördüğüm -C..- idi) Geceleri sürekli vardiya tuttular. Biz ise güven içinde uyuyabildik.
Sevgili arkadaşım Nejat, çok güzel bir çıpa dizayn etmişsin, sayende seyahatimizin konforu arttı, her havada güvenle uyuyabiliyoruz. Ayrıca üzerinde silinmez şekilde Ultra ve Türk Malı yazıyor, bu beni ziyadesiyle mutlu kılıyor. Eskiden hava artınca 2. demiri atardım, artık böyle bir ihtiyaç kalmadı. Sana ve ortağın Yılmaz beye bu vesile ile teşekkür ederim…